MEHMET AYCI
Ölümü Unutturan | TÜRKÜ YAZILARI |
Unutmak da bir nimet… Ölüm düşüncesini sürekli aklımızda diri tuttuğumuzda hayatın nasıl çekilmez olduğunu tahmin edemeyiz. Yemeden içmeden kesiliriz. O kadar çıplak hakikat ki ölüm, hakikat bildiğimiz diğer ne varsa bir anda anlamsızlaştırır. Şöyle düşünelim: Bir avuç köz taşıyorsunuz ve eliniz yanıyor. O yangının sürekli aynı dozda elinizi yaktığını düşünün! Bize gerçek olanın unutturulması da o gerçeğe dâhil… Büsbütün unutmuyoruz elbette. Öyle bir dengede tutuyor ki bizi Tanrı, ne kadar şükretsek az!
Dünya hayatı bize sevdirilmiştir. Bir sevgili olarak dünya, bir dost, dinlenilecek bir gölge olarak dünya çok geçer halk edebiyatında… O geçen dost kervanı da dünyadır meşhur türküdeki. Dünyayı bize sevdirenler ise bizim yâr bildiklerimiz.
Uğruna yaşamaya değer dediğimiz şeyler, uğruna ölünecek şeyler aynı zamanda. Türkünün yakanı “Yâr yanıma gelince/Aklıma gelmez ölüm” derken, ölümün aklına gelmediğinden bahsetmiyor, aynı zamanda onun uğruna ölürüm de diyor bir bakıma.
Bir aşk türlü hallerde anlatılır. Ancak mendil kıvrımlarından, üzüm salkımından, yazma oyasından anlatılması o aşkın içe işlemiş olmasını, içli ve “işli” olmasını da inanılmaz güzel istif ediyor. Oyalamak ve işlemenin ölümsüzlük düşüncesiyle bağına da bakmak lazım biraz sadeliğin dışına çıktığımızda…
Bir Zeybek bu…
Burdur türküsü, ilk iki dörtlüğü söyleniyor.
Türkü şöyle:
“Mendilim dilim dilim
Nerdesin benim gülüm
Yâr yanıma gelince
Aklıma gelmez ölüm
Al yazmanın oyası
Alnıma vurdu boyası
Gitti yârim gelmedi
Allah’ından bulası”
Bu dörtlükte, sevilen kızın al yazmasının rengiyle, onun karşında sevenin heyecanı, mahcupluğu ne güzel anlatılmış. Kanının hareketlenmesini bırakın bizzat kan/hayat vurgusu bile sevdiği kıza hamlediliyor.
Türkünün söylenmeyen üçüncü dörtlüğü şöyle:
“Ak üzümün salkımı
Benim yârim saklı mı
Gösteriverin yüzünü
Çıldırıyom aklımı”
Burdur’dan derlenmiş türkü, Muzaffer Sarısözen tarafından. Kaynak kişisi Tepeli Mehmet…
Dinleyin de kimden dinlerseniz dinleyin.
Şaire haksızlık etmeyelim ama bir mendil böyle bir aşk için de kanar!