Ömer Hayyam’ın İran’daki Anıt Mezarı

Rubai Şiirlerin Öncüsü
Ömer Hayyam’ın
İran’daki Anıt Mezarı
 
Rubai şiirlerin öncüsü Ömer Hayyam’ın İran'daki anıt mezarı, her gün yerli ve yabancı çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.
 
Rubaileri ile asırlardır edebiyat dünyasını etkileyen İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom Ömer Hayyam Nişaburi'nin anıt mezarı, edebiyat meraklıları ve sevenlerinin ilgi odağı olmaya devam ediyor.
 
Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah'a danışmanlık da yapan Hayyam'ın, günümüzde İran'ın kuzeydoğusundaki Rezevi Horasanı'na bağlı olan Nişabur'da kendi adını taşıyan meydana yakın bir yerde inşa edilen anıt mezarı, her gün yerli ve yabancı çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.
 
Anıt mezarı, Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı, mimar, heykeltıraş ve ressam Prof. Dr. Hoşeng Seyhun yaptı. 1934 yılında yapımına başlanan anıt mezarın inşası 1963 yılında tamamlandı. Anıt mezar, şairin "çadırcı" anlamına gelen "Hayyam" lakabına atıfla çadır şeklinde tasarlanmış mimarisiyle dikkati çekiyor.
 
Ömer Hayyam’ın İran’daki Anıt Mezarı Hayyam'ın 20 rubaisi ile süslenmiş
 
Yirmi bin metrekarelik bahçede beyaz mermerden yapılan anıtın yüksekliği 22 metre ve genişliği 18 metre.  Anıtın kenarlarına, Nişabur'un ünlü firuze taşı renginde talik hattıyla yazılan Hayyam'ın 20 rubaisi göz dolduruyor.
 
Ömer Hayyam, İslam medeniyetinin altın çağı olarak nitelendirilen 11 ve 12'nci yüzyıllarda (1048-1131) Büyük Selçuklu Devleti'nin egemenliğinde bulunan Nişabur'da dünyaya geldi. Diğer birçok alanda eser vermesine rağmen rubai tarzında yazdığı şiirleri ile tanındı. Dünyada bu tarzın öncüsü olarak kabul edildi.
 
İran'da "Hekim Hayyam" olarak isimlendirilen şairin tam adı Gıyaseddin Ebu'l Feth Ömer bin İbrahim’dir. Şair, çadır zanaatıyla uğraşan babasından dolayı "çadırcı" anlamına gelen "Hayyam" lakabı ile biliniyor.
 
Hayyam, felsefe, edebiyat, matematik ve astronomi alanında yaklaşık 18 eser verdi. Hayyam'ın, günümüzde İran devletinin resmi takvimi olarak kullanılan Celali ve Hicri Şemsi şeklindeki takvimi 1079 yılında hazırlayarak Selçuklu Sultanı Melikşah'a sunan kişi olduğu aktarılıyor. Babür İmparatorluğu'nun da bir dönem kullandığı Celali Takvimi'nde 1 yıl; 365 gün 6 saat olarak kabul ediliyor ve matematiksel kurallar yerine astronomik hesaplar kullanılıyor.
 
Hayyam, rubailerinde dünya, aşk, sevgi, insan hayatı, yaşama sevinci ve yaratılışı anlamaya dönük düşünce ve duygularını ince bir dille ifade etmiştir. Türkçe başta olmak üzere birçok dile çevrilen rubaileri 158 tane olmasına rağmen, ona isnat edilen rubai sayısı bini geçiyor.
 
AA
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir