Oyun Yazarı
Orhan Kemal
Vefatının 49.
Yılında Anıldı
"Ekmek Kavgası", "Murtaza", "72. Koğuş" ve "Gurbet Kuşları"nın da aralarında olduğu çok sayıda unutulmaz esere imza attı. Roman ve oyun yazarı Orhan Kemal Vefatının 49. yılında anıldı
Orhan Kemal; 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde, avukat Abdülkadir Kemali Bey ile ilkokul öğretmeni Adanalı Azime Hanım'ın çocuğu olarak dünyaya geldi. Gerçek adı Mehmet Raşit Öğütçü’dür.
Çocukluğunun ilk yılları Adana'da geçti. Kemal, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Adana'nın Fransız işgaline uğraması üzerine ailesiyle önce Niğde, sonra Konya'da yaşadı. Babası Abdülkadir Kemali Bey'in Kastamonu milletvekili olarak 1. Meclis'e girmesinin ardından ise Ankara'da yaşamaya başladı.
Babasının 1930'da Ahali Cumhuriyet Fırkası'nı kurmasının ardından gelişen olaylar sonucu ailesi Suriye'ye zorunlu göç etti. Kemal, ortaokul son sınıfta öğrenimini bıraktı.
Orhan Kemal, daha sonra Adana'ya geri dönerek, tarım fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu ve kâtiplik gibi işlerde çalıştı.
Milli Mensucat Fabrikası'nda işçi olan Nuriye Hanım ile 5 Mayıs 1937'de evlenen yazarın bir kızı ve 3 oğlu dünyaya geldi.
Yazar Kemal, 1939'da askerlik görevi esnasında, ceza kanununun 94'üncü maddesine aykırı davranıştan 5 yıl hapse mahkûm oldu. Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yattı.
Bursa Cezaevi'nde tutukluyken, aynı cezaevinde yatan Nazım Hikmet'le arkadaş oldu. Kemal, ünlü şairin roman denemelerini beğenmesi üzerine roman yazmaya başladı.
Orhan Kemal'in ilk düzyazısı, "Baba Evi" romanının bir bölümü olan "Balık" 1940'ta Yeni Edebiyat gazetesinde okuyucuyla buluştu.
Hayatın içinden basit konuları, samimi bir dille anlattı ve Panait Istrati ve Maksim Gorki öykülerinden etkilendi. Yazar, ilk kez 1943'te yazdığı "Asma Çubuğu" öyküsünde Orhan Kemal adını kullandı.
Öyküleri 1942 ve 1943'te "Yürüyüş" ve "İkdam" gazeteleriyle "Yurt ve Dünya" dergisinde yayımlandı. Kemal, 1951'de İstanbul'a gelerek, roman ve tefrika öyküler kaleme almaya başladı.
"Kardeş Payı" öyküsüyle 1958'de "Sait Faik Hikaye Armağanı"nı kazanan yazar, "Önce Ekmek" ile de 1969'da Sait Faik Hikaye Armağanı ve Türk Dil Kurumu tarafından verilen "Öykü Ödülü"ne layık görüldü.
Konusunu ve kişilerini 1958'de yayımlanan "Devlet Kuşu" romanından aldığı 3 perdelik "İspinozlar" oyununu 1964'te yazan Kemal, yapıtında yoksul ama namuslu bir ailenin yakışıklı oğluyla varlıklı ama görgüsüz bir alenin şımarık kızı arasındaki evliliğin çarpık sonuçlarını ele aldı. Yazarın sahneye konulan ilk oyunu olan İspinozlar, 1964 – 1965 tiyatro sezonunda İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından sahnelendi.
Kemal, farklı yıllarda kaleme aldığı "72. Koğuş", "Murtaza", "Eskici Dükkanı", "Kardeş Payı" adlı eserlerini oyunlaştırırken, "72. Koğuş" eseriyle 1967'de Ankara Sanat Severler Derneği'nce "En İyi Oyun Yazarı" seçildi.
Babaannesinin soyunun bulunduğu yerleri gezip not almak ve "93'ten Bu Yana" adıyla ailesinin hikâyesini yazmak amacıyla 1970'te Bulgar Yazarlar Birliği'nin çağrısı üzerine Sofya'ya giden yazar, kalp krizi sonucu tedavi gördüğü hastanede 2 Haziran 1970'te hayatını kaybetti. Cenazesi Türkiye'ye getirilen yazar, 5 Haziran 1970'te Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
İlki 1972'de verilen "Orhan Kemal Roman Armağanı" Orhan Kemal Müzesi tarafından her yıl yazarın ölüm yıl dönümünde veriliyor.
48. Orhan Kemal Roman Armağanı'na Faruk Duman layık görüldü
Orhan Kemal anısına verilen "48. Orhan Kemal Roman Armağanı"na, "Sus Barbatus" isimli eseriyle Faruk Duman layık görüldü.
Orhan Kemal Kültür Merkezi tarafından Beyazıt'taki Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi'nde düzenlenen ödül töreninde bir araya gelen edebiyat dünyasının önemli isimleri ve öğrenciler, ölümünün 49. yılında Orhan Kemal'i andı.
Orhan Kemal Müzesi kurucusu ve Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü, törende yaptığı konuşmada, ölümünün 49. yılında Orhan Kemal'i anmak ve 2019 yılı Orhan Kemal Roman Armağanı'nı vermek için bir araya geldiklerini söyledi.
Öğütçü, bu etkinlikler sayesinde çok değerli yazarları tanıdığını ve unutulmaz anılar edindiğini aktardı:
"48 yıldır süregelen bu etkinliğe katkı veren tüm edebiyatçılara ve roman armağanı seçici kurulu eski üyeleri dostlarımıza teşekkür ederim. Orhan Kemal Roman Armağanı Seçiciler Kurulu Faruk Duman'ı, 'Sus Barbatus' romanıyla 1980 öncesi Türkiye'sinin doğu bölgesinde ağır kış koşulları altında ülkedeki siyasi gerginlik ortamını bir köydeki farklı karakterler üzerinden başarılı bir şekilde anlatması, insani zaafların, taşrada sıkışmış insan gerçekliğinin yanında direnç gücünü de farklı bir dil ve üslupla dile getirmesi nedeniyle ödüle layık görmüştür. 2019 yılı 48. Orhan Kemal Roman Armağanı'nı kazanan Faruk Duman'ı, Orhan Kemal ailesi olarak kutluyor, umudun, iyimserliğin ve mücadelenin yazarı olan Orhan Kemal'in bu anlamlı ödülüne layık görülen yazarımıza bundan sonra da edebiyatımıza yeni eserler katmasını diliyorum."
Törende, 48. Orhan Kemal Roman Armağanı, Öğütçü tarafından, Faruk Duman'a takdim edildi.
Duman, yaptığı konuşmada, çok önemli bir ödüle layık görüldüğünü belirterek, "Orhan Kemal'i küçük yaşlarımda ağabeyimin tavsiyesiyle okumaya başladım. Bir gün geldi bana bir kitap getirdi, Orhan Kemal'in 'Önce Ekmek' kitabıydı. Ağabeyim, Orhan Kemal'in çok büyük hayranıydı, onun gibi konuşmaya çalışırdı. Hatta akşam yemeklerinde Adanalı gibi konuşurduk." dedi.
Edebiyatçı yazar Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz da Orhan Kemal ile babasının çok yakın arkadaş olduklarını belirterek, anılarını anlattı.
Ilgaz, Orhan Kemal'in 1962 yılında "Eskici ve Oğulları" kitabını Rıfat Ilgaz'la beraber Ak Kitabevi'nde bastırdıklarını aktardı: "O zamanlar babamın kitaplarını basmaya pek çok yayınevi yanaşmıyor. Babam ilaç borcunu ödemek için Cağaloğlu'nda 'Hababam Sınıfı'nı bastıracak yayınevi arıyor. O zaman Ak Kitabevi bin lira veriyor veriyor babama. Yolda Orhan ağabeye rastlıyor, ona anlatıyor. Orhan Kemal de Cumhuriyet gazetesinde tefrika halinde yayımlanan 'Eskici ve Oğulları' kitabını aynı yayınevine götürüyor ve bin lira da ona veriyor yayınevi. Sonra beraber güzel bir yemek yiyorlar."
Kütüphane Müdürü Süheyla Acar ise Orhan Kemal'in ailesine, 48 yıldır sürdürdüğü ödül töreni için teşekkür ederek, Orhan Kemal okurlarıyla bir arada olmaktan çok büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Cihangir'deki Orhan Kemal Müzesi'nde yazarın fotoğrafları, kitaplarının ilk baskıları, çalışma masası, mektupları, gözlüğü ve kıyafetleri gibi pek çok hatırası sergileniyor.
Orhan Kemal Vefatının 49. Yılında Anıldı
Orhan Kemal'in edebi kimliği
Sosyal hayata bakarken ve öğelerini seçerken sosyal gerçekçi, bunları yansıtırken gözlemci ve eleştirel gerçekçi bir yazar olarak değerlendirilen Orhan Kemal, eserleriyle, toplumsal hayatın değişim dönemlerini birey-toplum ilişkileri çerçevesinde gerçekçi bir biçimde dile getirdi.
Tarla ırgatlarından fabrika işçilerine uzanan, çalışanları, işsiz insanları ve ekmek kavgası veren yoksulların yaşamını anlatan yazar, şiir, roman, öykü, oyun ve senaryo olmak üzere beş farklı alanda eser verdi.
Orhan Kemal’in 27 romanı, 12 öykü kitabı, 5 oyunu, çeşitli dergilerde basılmış şiirlerinin yanı sıra, 9’u filme alınmış 10 senaryosu ve 3 film öyküsü bulunuyor.
Yönetmen, senarist Atıf Yılmaz, Kemal'in kaleme aldığı "Suçlu" romanını 1960'ta, Halif Refiğ “Gurbet Kuşları” romanını 1964’de Memduh Ün ise 1961'de "Avare Mustafa" ,1980'de "Devlet Kuşu" eserlerini sinemaya uyarladı.
"Orhan Kemal'in yazar olarak ayağı hep topraktaydı"
Orhan Kemal'in vefatının ardından bir yazı kaleme alan Kemal Tahir, usta isme ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"Bir toplumun aydınları, kendi güçleriyle yaşama umutlarını yitirdikleri çizgide, kendi gerçeklerini artık merak etmez olurlar. Kendi gerçeklerinin yerine yabancı gerçekleri, çoğu uydurma kalıpları ortaya koymaya çabalarlar. Mucizelere – hem de inanmadıkları halde – umut bağlarlar. Yüz kez denenmiş yok edici bataklardan çıkış yolları umarlar. İşte, Orhan Kemallerimizin ardından yaktığımız ağıtların, geçim yoksulluğu iniltilerinin kaynağı budur."
Yazar Yaşar Kemal de Orhan Kemal'in ayağının hep toprakta olduğu tespitini yaparak, "Orhan Kemal'e kadar hiç kimse, çalışan insanı iş başında vermedi. O, bunun büyük özelliği. Bir çizgiyle bir insanın karakterini bir anda çizmenin en büyük ustasıydı. Romanlarındaki, hikâyelerindeki kahramanları konuşturması, hiçbir yazara nasip olmayacak kadar güzeldi. Orhan Kemal'in yazar olarak ayağı hep topraktaydı." şeklinde görüşlerini aktarmıştı.
Orhan Kemal'in toplumcu gerçekçi bir yazar olduğunu vurgulayan yazar Adnan Özyalçıner ise "kara mizah" anlayışına da vurgu yaparak, "Tüm yaşantısı boyunca, toplumun yoksul, ezilmiş horlanmış insanlarıyla, onlardan biri olarak geçirdiği günler, ona küçük insanın en katı gerçeklere bile bakışındaki kara mizah anlayışının o hüzünlü, iç burkucu havasını katmıştır. O yüzden de Orhan Kemal, en katı gerçekler karşısında bile geleceğe olan güven duygusunu yitirmemiş, sonuçta aydınlığa açık kapıları belirlemeden geçememiştir." demişti.
Bazı eserleri
Öykü
"Duygu", "Menevşe", "Ekmek Kavgası", "Pezevenkler", "Sarhoşlar", "Çamaşırcının Kızı", "72. Koğuş", "Grev", "Arka Sokak", "Kardeş Payı", "Babil Kulesi", "Dünya'da Harp Vardı", "Mahalle Kavgası", "İşsiz", "Önce Ekmek", "Küçükler ve Büyükler"
Roman
"Baba Evi", "Avare Yıllar", "Murtaza", "Cemile", "Bereketli Topraklar Üzerinde", "Suçlu", "Devlet Kuşu", "Vukuat Var", "Dünya Evi", "Gavurun Kızı", "Küçücük", "El Kızı", "Hanımın Çiftliği", "Üçkağıtçı"
Oyun
"İspinozlar", "72. Koğuş", "Murtaza", "Eskici Dükkanı", "Kardeş Payı"
Orhan Kemal'in aynı adlı eserinden uyarlanan
Gurbet Kuşları filmi