Asanatlar "şiirden sinemaya" 
İSMAİL OKUTAN
Özgürlük Aşısı
Gökyüzü çınlayıp açılsın
Kara bulutlar dağılsın beyaz yurdumun ufkundan
Kamçılasın şimşekler dağları, vadileri
Lavlar patlasın, taşlar çatlasın, atom parçalansın
Gözler fırlasın, haykırsın suskun yürekler
Karanlığın ve toprağın altında yeniden hayat bulacak ölü ruhlar
Betonları delip filizlenir tohumlar
Zulmü yıkıp işgali yarıp kuşatır çepeçevre tuğyanı isyanımız
Tarumar eder zalim dünyayı korku çipini kim yerleştirir içimize
Bu ölü zamanı yıkarım kendi elimle
Yakarım o kara, o masum gözler için dünyayı
Sert kayaları ve çelikleri delip filizlenir
Topraktan fışkıran ruhumuz
Acil kodlu mücadeleyi doldurur içimize
Diriliş görevli özgürlük aşısı yapar ruhumuz
Bir denizdir ruhumuz
İçimizde özgürlük suları kaynar
Tutsak edilmiş bir çağdır ki bu çağ
İçimizde mücadele ruhu çağlar
Güneş sarısı duygular içinde güne neşe ile başlarız
Bulutlar gölge yapar üstümüze
Ay yolumuzu izler, aşk yoludur yolumuz
Güneş kapımızı çalar
Güneş batmaz hiç içimizde
Özgürlük Aşısıdır yapar ruhumuz.
Yaprak yaprak kitapla süsler
İçtiğimiz su artık abı hayattır
Yediğimiz ekmek, sabır ve diriliştir
Bin yıllık gaflet bilinçlenmek içindir
Bunca uyku uyanmak içindir.
Kendimize teslim olduk biz
Sığındığımız yer içimizdir bizim
Ruhumuzdadır özgürlük, düğünümüz olur o gün
Aradığımız içimizdedir, dışarıda ölüm yağıyor durmadan
İhanet bandıralı gemiler yaklaşıyor limanlara
Zulmü ve karanlığı bir kâğıt gibi yırtar atarız
Süper kahramanız biz kurşunlar altında ezilen dünyada
Zulme karşı direnen süper güç biziz
Suyu sert verilmiş çeliktir direncimiz bizim
