Dünden Bugüne Tophane Lüleciliği
Günümüzde varlığını, Tophane lüleciliği-seramiklerine adamış olan Murat İres; Bağlarbaşı’ndaki atölyesinde eski ustaların becerisine ulaşmak için gece gündüz çalışıyor. Tophane lüleciliği-seramiklerinin, günümüzdeki tek ustası olan Murat İres, Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü mezunu. Öğrencilik yılları da dahil olmak üzere 32 yıldır toprakla uğraşan Murat İres; okuldan mezun olunca yıllarca Endüstriyel Seramikleri üzerine çalıştı. 1997-2006 yılları arasında bilgi ve tecrübesini genç öğrencilere aktarmak isteyerek, Uludağ Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. İznik yöresinde birçok Osmanlı eseri restorasyon ve konservasyon konusunda, geleneksel el sanatları ile ilgili temel bilgilendirilme kazanılmasına yönelik eğitim verdi. Bugüne kadar, eserleriyle sayısız sergi ve sanatla ilgili aktiviteye katılan sanatçı, günümüz seramik tarihinde iz bırakan işlere imza attı.
Murat İres'in meslek ve sanat hayatı; bir gün kapısını çalan Sibel Sırdaç Ozan'ın beraberinde getirdiği bir kitaptaki Tophane lüleciliğine ait bir seramik eserin fotoğrafını gösterip, yapıp yapamayacağını sorması üzerine değişmiş oldu. İlk defa karşılaştığı, o güne kadar hiç ilgi alanına girmemiş olan Tophane lüleciliği-seramiğinden etkilendi. Üzerinde altın ve gümüş yaldız kullanılmış, perdahlanmış, kırmızı kilden yapılmış, hakkında hiçbir şey bilmediği Tophane lüleciliği-seramiği bütün ihtişamıyla karşısında duruyordu. Hemen çalışmaya başladı. Öncelikle yurt dışı, yurt içi, çeşitli müzelerdeki Tophane seramiklerini görsel malzeme olarak araştırdı, diğer taraftan literatür ve belge incelemesi yapan sanatçı ne yazık ki Tophane seramiklerinin nasıl yapıldığına dair net bilgilere erişemedi.
Bu bilinmezlik, konuya olan ilgisini daha da artırdı. Elindeki tek belge, geniş bir araştırmanın ürünü olan Erdinç Bakla'nın Tophane Lüleciliği isimli kitabıydı. Bu bilinmezlik onu daha da hırslandırdı, gecesini gündüzüne kattı. Bunca yıl seramikle uğraştıktan sonra, bu gizem, Tophane seramiklerinin bilinmezliği; onun enerjisini daha da kamçıladı, her yaptığı araştırmada karşısına çözülmesi gereken farklı bir problem çıkarıyor, var olan problemi aştıktan sonra farklı bir şeyleri keşfetmenin mutluluğunu yaşıyordu. Birbirini takip eden onlarca teknik problemi aştıktan sonra, yaptığı denemelerde, kilin kimyasal özelliklerinden, astarlama, perdahlama ve pişirme tekniklerine kadar bir sürü problemi çözümlemek zorunda kaldı.
Temel malzemesi kil olan bu hammadeyi bulabilmek için Türkiye’yi dolaştı. Kullandığı toprak sıradan bir kil değildi; diğer kullanılan çömlekçi çamurlarından farklıydı. Ürünlerini desenlemek için kullandığı kalemleri şimşir ağacından kendisi yaptı, desenleri bezemek için altın ve gümüş yaldız kullandı. Sırlanmış gibi duran ürünleri, fırından çıktıktan sonra parlak gözükmesi için, aynı yöne doğru kaplumbağa bağı, cam, kemik, deriden yapılmış malzemelerle elini kullanarak parlatmak için günlerce perdahlama yaptı.
Beş yıl bittiğinde hala istediği sonuca ulaşamamış olmasına rağmen, bir Osmanlı geleneği olan Tophane lüleciliği-seramiklerinin yeniden üretimine başlamıştı. Hiç tükenmeyen enerjisi ve coşkusuyla mükemmele ulaşana kadar çalışmaya devam etti.
Osmanlı döneminde lüleciliğin en güzel örnekleri İstanbul’un Tophane semtinde yapılmış olup adını buradan almıştır. Zamanında atölyelerin bulunduğu Lüleci Hendek Sokağı bugün halen adını muhafaza eder. Murat İres’le karşılaşana dek, lülecilik; ustaların özel bilgilerini ve yapım tekniklerini ömür boyu sır olarak sakladıkları için süreklilik göstermemiş, son ustanın 1955 yılında vefatıyla Tophane lüleciliği-seramikleri tarihin tozlu raflarında yerini almıştı. Ustaların elinde 330 yıl yaşayan bu zanaat, günümüzde Tophane lüleciliği-seramikleri, Murat İres’in mükemmele ulaşma çabasının bir sonucu olarak, tekrar yaşamaya başlamıştır. Estetik, fonksiyonel ve geleneksel olanın, İres tarafından yeniden üretilmesiyle Tophane lüleciliği tekrar sanat tarihindeki yerini almıştır.
İres, geleneksel olanı üretirken bir yandan da bu malzemeden yola çıkarak modern olarak neler üretilebileceğinin sancılarını yaşamıştır. Hem form hem de desen bakımından kendi tasarımlarını yaparak kendi karakterini yaratmıştır. Geçmişle geleceğin kesişim noktasında ürettiği modern seramiklerle gelecek olana zemin hazırlayan İres için; bundan sonrası, bu işleri yaşatmaya meraklı, araştırma heyecanını yitirmemiş yeni nesillere aittir. Murat İRES; 1955 yılında doğdu. Yüksek öğrenimini 1977-1982 yılları arasında D.T.G.S. Y. Okulu (Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi) Seramik Bölümü’nde aldı. Eğitimi süresince Eczacıbaşı Seramik Fabrikaları Tasarım Merkezi’nde tasarımcı olarak çalıştı. 1985 yılında kendi atölyesini kurdu. 1985-1996 yılları arasında çömlek, ak çini ve porselen alanlarında kendi atölyesinde üretim yaptı ve çeşitli fuarlara katıldı. Birçok küçük ve orta ölçekli işletmelerde danışmanlık yaptı. 1997-2006 yılları arasında U.Ü. İznik M.Y.O.’da öğretim elemanı olarak görev yaptı. Şimdi Üsküdar’da kendi atölyesinde Tophane İşleri (Tophane Lüleciliği) üretimi ile birlikte artistik seramik çalışmalarını sürdürüyor.