MEHMET BAŞ
Rütbesi Sökülmüş Hüzünler
Aynalardan aynalara bükülür
Bükülür eski elbiseler telaşla
Sessizliğe bürünür kerpiç evler
İçinde yoksul türküler mırıldanır
Sonra bir yağmur olur gece
İpekli elbiseler içinde
Duvarda durmuş bir saat
Mutfakta ekmek sepetleri
Alınyazısını çağırıyor insan
Sürgülenmiş kapıların önünde
Sorular üst üste biniyor
Yorgun akşamların kalbinde
Hükümsüz bütün sevmeler
Bozulmuş kuşların yuvası
Her şey eski bir deftere
Topraktan harflerle yazılıyor
Sen eski kelimeler ülkesinde
Sen söylenmemiş bir şarkı
Kâğıttan evlerin önünde
İmzasız bir mektup gibi
İlkyazdan arta kalan
Bir rüyanın mahşerinde
Açılmamış kapıların önünde
Suyun hikâyesini okurken
İliklenmiş düğmesi gömleklerin
Üşüyor burda gül dalları
Bir sen yoksun şehirde
Bir tabut oluyor otobüsler