Şair ve Yazar Orhan Seyfi Orhon Anılıyor

Şair ve Yazar
Orhan Seyfi Orhon
Vefatının 47. Yılında
Anılıyor
 
Şair ve yazar Orhan Seyfi Orhon vefatının 47. yılında anılıyor.
 
Orhan Seyfi Orhon; 23 Ekim 1890'da Miralay Emin Bey ile Nimet Hanım'ın çocukları olarak Çengelköy'de dünyaya geldi.

İlkokulu Havuzbaşı Mektebi, ortaokulu Beylerbeyi Rüştiyesi'nde okuyan şair, lise eğitimini ise 1909'da Mercan İdadisi'nde tamamladı.
 
Öğrencilik yıllarında, edebiyat öğretmeni Celal Sahir Erozan'ın da desteğiyle, şiirle ilgilendi. Orhon, Abdülhak Hamit Tarhan ve Tevfik Fikret'in etkisinde şiirler yazdı.
 
Samanyolu dergisinde 1909'da şiirleri yayımlanmaya başlayan şair, 1913'te yazdığı "Fırtına ve Kar" şiiriyle edebiyat dünyasında tanınmaya başladı.
 
Şair ve yazar Orhan Seyfi Orhon, yüksek öğrenimine Tıbbiye Mektebi'nde başlasa da bir anestezi uygulamasında fenalaşınca okuldan ayrıldı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1914'te bitirdi. Orhon, kısa bir süre Meclis-i Mebusan Kalemi'nde memurluk yaptı.
 
Ardından, Harp Akademisi, Harbiye Mektebi, İstanbul Erkek Lisesi, Erenköy Kız Lisesi, Pertevniyal Lisesi ve İtalyan Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı.
 
"Beş Hececiler" grubunda yer aldı
 
Orhon ile Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç ve Faruk Nafiz Çamlıbel birlikte "Beş Hececiler" grubunu oluşturdular.
Grubun şiirleri ve yazıları, "Türk Kadını", "Şair", "Büyük Mecmua", "Servet-i Fünun", "Ümit" ve "Yarın" dergilerinde yer aldı.
 
Orhon, Kurtuluş Savaşı sırasında Refik Halit Karay'ın yayınladığı, İstanbul hükumetini destekleyen "Aydede" dergisinde mizah yazarlığı yaptı. Şair, 1919'da sosyal olayları hicivle ele aldığı şiirlerini "Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi" adlı kitapta topladı.
 
Usta yazar,  duru bir Türkçe ile ince ve içli duygularla yazdığı şiirleriyle edebiyat dünyasında iz bıraktı. Divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak gazel benzeri şiirler de kaleme aldı. Orhon'un birçok şiiri çeşitli bestekârlar tarafından bestelendi.
 
"Gönülden Sesler" isimli kitabının girişinde eserin yazılış hikâyesini aktaran Orhan Seyfi Orhon, şu satırları kaleme almıştı
 
"Fırtına ve Kar'ı yazdığım zaman 23 yaşındaydım. Artık şahsi bir üslubum vardı. Aruz veznine hâkimdim. Bu manzumede veznin ritmiyle fırtına ve taklit edilmiş kar yağdıktan sonraki tabiatın sessizliği anlatılmak istenmiştir. Bütün gürültülere rağmen bu şiirlerin yaşadığına inanıyorum. Büyük bir şey de olmasa, benden sonrakilere gönlümden kopararak bunları bıraktığıma seviniyorum."
 
Orhan Seyfi Orhon'un şiir ve yazıları 1932-1938 arasında "Edebiyat Gazetesi", "Hızlanış", "Ayda Bir", "Her Ay", "Her Şey" adlı dergilerde yayımlandı.
 
İsmi "Çınaraltı" adlı haftalık Türkçü fikir ve sanat dergisiyle özdeşleşen Orhon, dergiyi 1941-1944 arasında okuyucuyla buluşturdu. Bir dönem Yusuf Ziya Ortaç'ın da destek verdiği dergi, 161 sayı çıktı.
 
Yazar Orhon, Tasvir-i Efkâr gazetesindeki yazılarıyla 1945'te gazeteciliğe döndü. 1946'da Cumhuriyet Halk Partisi'den Zonguldak milletvekili seçildi, 1950'li yıllardan sonra ise Demokrat Parti'yi destekledi. 27 Mayıs Darbesi'nden sonra katıldığı Adalet Partisi'nde 1965-1969 arasında İstanbul milletvekilliği yaptı. Orhon, siyaset içinde olduğu yıllar boyunca, "Milliyet", "Tasvir-i Efkar", "Cumhuriyet", "Ulus", "Zafer", "Havadis" ve "Son Havadis" gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı.
 
Usta şair, 22 Ağustos 1972'de İstanbul'da kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Orhon'un cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
 
"Edebiyat, şiir aşkını Celal Sahir'den aldık"
 
Orhan Seyfi Orhon, Hayat Tarih mecmuasına 1 Aralık 1970'te verdiği bir röportajda şiire başlama hikâyesini şu sözlerle aktarmıştı:
 
"Mercan İdadisi'nde talebeydim. Hocamız Celal Sahir (Erozan) idi. Edebiyat, şiir aşkını ondan aldık. O zamanlar mektepte bir duvar gazetesi çıkarırdık. Ben de bu gazeteye şiirler yazıyordum. Celal Sahir'in tesiri olmuştur tabii. Teşviki de şöyle oldu, bir şiir yazmıştım, Celal Sahir beğenmiş. Kazandığım ilk takdir budur."
 
Edebiyat tarihçisi ve yazar Nihad Sami Banarlı, Orhon'un Türk edebiyatındaki yerini şiiriyle belirlediğine işaret etmişti:
 
"Orhan Seyfi, heceye, muvaffakiyetli bir aruz ve bir Türk aruzu seviyesinden geçen şairlerimizdendir. Bu aruz, son asırda, bilhassa Muallim Naci'nin şiirinden başlayarak, Tevfik Fikret, Mehmed Akif, Yahya Kemal, Ahmed Haşim ve Faruk Nafiz serisinde Türkçeleşen aruzdur (Aruz vezni). Ana kaidesi, aruzun uzun heceleri yerine Türkçe'nin uzun ve kapalı hecelerini, aruzun kısa heceleri yerine de Türkçe'nin açık hecelerini koymaktır. Bu vezinde diğer bir muvaffakiyet sırrı da Türkçeleşmiş kelimelerdeki uzun hecelerin, hatta bir sanat seviyesine yükselmiş imalelerin bu aruzda büyük bir zevkle yer almasıdır."
 
Eserlerinde daha çok hayali dünyadan beslendi
 
Şiirlerinde çocuksu bir romantizm etkisinde olduğu görülen Orhon, ağırlıklı olarak şiirlerinde "aşk" ve "kadın" temalarını işledi. Yaşanmışlıklardan çok hayali dünyadan beslenen, gerçek dünyadan kopuk şekilde aşkı, doğal güzelliklerin melankolisiyle, romantik bir havada şiirlerine işledi. Şair, zamanın kötü koşulları çerçevesinde, belirsizliklerin getirdiği karamsar düşünceleri, aşka sığınarak dağıtmaya çalıştı.
 
Orhon'un "Veda" adlı şiiri, bestekâr Yusuf Nalkesen tarafından 1951'de muhayyerkürdi makamında bestelendi. Eser, 1970'li yıllarda Zeki Müren tarafından seslendirilmesinin ardından sanat dünyasında büyük ses getirdi.
 
Türk sanat müziğinin en bilinen ve sevilen eserlerinden biri haline gelen "Veda" şiiri:
 
ORHAN SEYFİ ORHON
Veda
 
Hani, o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda busemi
Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?
 
Hani, ey gözlerim bu son vedada
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada 
Yaktığı ateşi yakmayacaktın?
 
Gelse de en acı sözler dilime
Uçacak sanırım birkaç kelime…
Bir alev halinde düştün elime,
Hani, ey gözyaşım akmayacaktın?
 
Eserleri
 
Şiir
Fırtına ve Kar
Peri Kızı ile Çoban Hikayesi
Gönülden Sesler
O Beyaz Bir Kuştu
Kervan
İstanbul’un Fethi
İşte Sevdiğim Dünya
Hicviyeler 
Şiirler
 
Hikâye
Kerem ile Aslı
 
Roman
Çocuk Adam
 
Mizah–Hiciv, Makale-Fıkra
balık Eler
Asri Kerem
Hicivler
Düğün Gecesi
Dün Bugün Yarın
Kulaktan Kulağa
 
monografi
Abdülhak Hamid
Mehmet Akif
Yahya Kemal
Ziya Gökalp
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir