Alo?

ALPER GENCER
Alo?
 
lütfi'ye…
 
ı. günbegün paslanması
 
dalım yok
güneşlerden sarkıyorum
bir duman kendini ele veriyor
önümde
“yanıyorum” adlı alfabe
 
geçici sıcaklıklar dünyası bu
ancak bir rahmin içinden görünen acun
anneliği kutsayan bir yasa belki de
babaları
idamdan alan
 
ah çocukluk sanrıları bunlar
tan vakti kuş ötüşleri uyanışlarda
sevginin inleyen helezoni çarkları
pasa inanan bir müridin
günbegün
paslanması
 
ıı. sevmek kayıp
 
annesinin öldüğü yaşta durur çocuk
hırkası sandalyede asılı
ama kendisi ortalıkta yok
sırçasını düşürmesiyle meşhur bir diyarsız
sanki bir yenilgi
ya da yenilmeyi kabul etmekle başlayan bir zafer şarkısı
adresine teslim
mühürsüz bir mahkeme celbi
bir de devletin şahitliğinde
hüngür hüngür ağlamak
 
kara nefs
tersine uçmayı kanıtla
bir mucize koy çalsın
olgun bir meyve gibi düşsün kaybolsun inanç
rüzgarda yelpaze dağılsın
-nasılsa!- hazır aldanmışı var şu hayatın
 
düğmeye basılınca birden
birdenbire
o bir’den bir’e
hep o birden bire salınan gövden
ah rakamları unutman imkansız görünüyor buradan
nefeslerdir kavuşmayan
nefesler bozar derzi
bütün ayrılıklarda
 
ah “ayrılık yok” tıpkı şu gök gibi taze
bellekte sancıyan mülk
direniyor aşka
kara nefs
unutturma söyle
büsbütün beyazlasın diye kafes
parmaklarıyla beraber gömülüyor piyano
o sıra çok sevdiğimiz bir şarkıdan geçiyorum
kendini unutturuyor mazi
hatırında bilanço
soysuz bir haykırış yalvarışımda
sevmek kayıp
günler fevkalade çarpıntısız
sevmek kayıp diye bağırıyor endaze
geceler büyük barınma altında
karda kaymak sülalesine bile serbest
sevmek kayıp
sevmek kayıp diye dağılıyor şiraze
ay taklalar atıyor bir yandan
göğün açılan gönlünde
güller güneşler gibi batıyor selviliklerde
alo sevmek kayıp
sevmek kayıp
alo?
 
 
 
Aralık 2017 / Devrim ve Çay
DEVRIM VE CAY-1 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir