Daralma(!)lar

MAHMUT GÜRBÜZ Daralma(!)lar

MAHMUT GÜRBÜZ
Daralma(!)lar
 
Bir sabah anksiyetesi alıyor beni
Bir pembeyi alıyorum dolaştırıyorum kanımda
Birazcık rahatlıyorum.
 
Uzak yerlerde olmamış adamlar
Olmamış sözler pişiriyor
Sahici olmayan bir çorba geliyor
Uzak yerlerimden
Alıp burnumu sokuyorum…
 
Daha çok hırpalanmasın diye
İçimdeki çocuk
Sakal bıraktım
Sert bir anlam versin
Kimse dokunmasın diye
Sakalımdaki aklar ele veriyor
Yumuşak bir ihtiyar çocuk…
 
Bir uzak şey gelip gider 
Ben beklemekteyim
Neyi mi kimi mi bilemiyorum
Biraz uyku diyorum biraz daha uyku
 
Nereden mi anlıyorum iyi olduğumu
Kulaklarımda Munzur ve Peri senfonisi…
Nereden mi anlıyorum kötü olduğumu
Midemde böğüren hayvandan
Bağırsağımdaki huysuzluktan.
 
Bir evim vardı
Yaza ve dostlara açılan pencerem
Bana yar edilmeyen
Millete yar olur mu
Ağustos’ta penceresiz bir kutuda
Böyle daralıyorum…
 
Hıçkırığımda
Hatırlayamadığım bir anı var sanki
Çözemiyorum
Ellerim diyorum niye bu kadar uzun
Alıp bir çocuğu saçlarından sevsem
Eylül gelecek sanki
Eylül gelsin mi ki bilemiyorum.
 
Çünkü Eylül'ün sonunda Ekim var
Ekim çocukları sevmiyor
Ekim'de tuttum ölecek çocukların yasını
Son Ekim'den bu yana
Çocuklar doğmamış olmayı diliyor.
Ekim ayından bu yana
Kipalılar ve takkeliler çocuk eti yiyiyor
Musa ve Muhammed aşkına…
 
Bir de şiir olmasa
Oturup bunları yazmasam
Patlayacaktım…
 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir