Tanıklıklarım

MAHMUT GÜRBÜZ
Tanıklıklarım
 
Düşünüyorum; ki düşünmek;
Kanatır…
Ve kanar Orta Doğu atlasları;
Ta yüzyıl önceki bir yaradan…
 
Kuzeyde Roboski diye bir yer kanar
Benimse ciğerimde birikir kan
Sadece ima ile yetinen bir susuştan.
 
34 Can’ın gidişini nemleniyor yüreğim
Nereye baksam
Bu utanç kimin, suçlu kim?
Aynaya mı baksam ne yapsam…
 
Bir ölünün ilencini tekrar eden
Dilimi kestim; artık susabilirim.
Ve belki bir gün, şu lal dilimi
Güneşe tutabilirim…
 
Her cephede savaş!
Güneyde, Şengal cephesinde Hüseyni feryatlar:
Su…! Su…!
En ağır yenilgi insanlık cephesinde;
Her yerde, kokuşmuş vicdan Cesetleri…
Aranıyorum; hangisiyim diye
Mutluluk irin tadı veriyor.
 
Bir cariyenin gidişini nemleniyor yüreğim
Nereye baksam
Bu utanç kimin, suçlu kim
Aynaya mı baksam ne yapsam…
 
Ve gövdemin Batısında bir yer…
Kobani ah Kobani
Sen desem
Bütün umutlarım kanar
Sen desem
Basiretsiz iştahalar kanatır
Öfkesini kalabalıkların
Sokaklarım kanar.
 
Bir umudun gidişini nemleniyor yüreğim
Nereye baksam
Bu utanç kimin, suçlu kim
Aynaya mı baksam ne yapsam
 
Ve Doğu’da bir yerde
Bir resim kanar:
Bir vinç; boynuna ip geçirilmiş
Bir ermiş baba
Ve izlemeye gelen küçük çocuğu
Toplanmış halk, insanlığa veda ritüelinde.
Adam bakınıyor etrafına
Çocuğunu görüyor
Bir gülücük yolluyor çocuğuna ve yaşama
Bu bir oyundur demek istiyor
Minik yüreğine çocuğun
Vinç işini bitiriyor…
Adamın yüzündeki tebessüm devam ediyor.
 
O tebessüm ediyor ama
Kanıyor kelimelerim
Anamdan süt emdiğim dilde:
– Ferq nıken ma hê kumcado;
  Kom esto, kom çiniko.
  Yo zalım şın, yo bin yen;
  Tım tım kındır milmado.
 
Ah Kar yağarsa eğer
Çiçekler üşür
Yollara vurur kendini yüreğim
Bir mülteci olur:
Kobaneli bir Kürt;
Telaferli bir Türkmen;
Şengalli bir Ezidi
Gazzeli bir Arap…
 
Açtım avuçlarımı Kahhar olana:
Hepimiz biraz alçağız tanrım;
Merhamet sende!
Kahret Zalimi;
Vahşetini sana isnat edende!
 
Bir ölünün ilencini tekrar eden
Dilimi kestim; artık susabilirim.
Ve belki birgün, şu lal dilimi
Güneşe tutabilirim…
 
Ve Uğur… Ve Ceylan… Ve Berkin…Ve Yasin…
Bir Çocuğun gidişini nemleniyor yüreğim
Nereye baksam
Bu utanç kimin, suçlu kim
Aynaya mı baksam ne yapsam…
 
Anladım…
Her yıkım rengini
Bir kutsaldan alır;
Ve her tragedyanın ön sözü
Bir misyoner tarafından yazılmıştır.
Ve daha da acısı
Yezit kendini aynada Hüseyn görürmüş…!
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir