Sarılarak Boşluğuma Konuşamadığım

NECATİ SARICA
Sarılarak Boşluğuma Konuşamadığım
 
Yola çıkmadan bir gece önce
Bir saat ikinci dize
Ve yeni yıldan bir dakika önce
 
Büyükannemin demesi ile
Yeni dize ateş basmış uyuyanlarla dolu bir evde beklediklerimize
Bütün zamanlarım bir dakika olmuş yine
Belki koridorların ucunda benim geçmişten gelen bir gece gibi seyreldiğime
Bilincimin bana doğru yaklaştığı
Ben kimim diye bilincimin bana çok doğru yaklaştığı
Ben kimim diye en zalimine hayatın çok hızla yaklaştığı
 
Evin içinde bir sahne
Teker teker arka balkona çıktıkları
Bir seher vaktine
Ve benim hatırlanamadığım kadar sarılarak boşluğuma
Konuşamadığım
 
Konuşamıyorum
Çağıramıyorum yine kimse
Sanki bir nokta çağıramıyorum suyun sesi bir dalga
Uykular içinde konuşanların sesi önümde ve arkamda
Sanki karanlık bir sel akıp gidiyor
Küçük siyah bir kelebeğin gözlerimin önünden geçip gittiği
Kalbim sızlıyor diyorum anne
Sana çıkarıp kalbimi göstereyim mi
Şeker söyle şerbet söyle bal söyle
Köz kül ve duman içinde kaldıklarıma
Zamanımın son dakikasına sıkışmış bir fotoğraf kaldıklarıma
 
Kanatlarım acıyor sıkıca bağlanmış alnımın yazılarında
Konuşamıyorum bu kaderle kaldıklarımla
 
Öyle ise yarın ne
Bir gece sonrası ve bir saat
Kara bir inci dakikası
Yüzümün yarısı kara yarısı sitem
İpekli bir kumaş gibi yanımda annem
Yaralı bir melek gibi dokunamadıklarımı hatırladığım
 
Aç alınlarını oğlum aç kara yazılarını
Oğlum
Ne olur oğlum aç alınlarını aç kara yazılarını
Annemin feryatları
Kırmızı bir gülün başucunda ağladıkları
Mor tülbentlerde silkeler gibiydim
Anneciğim siz yeni mi evlendiniz diyemediğim
 
Gözlerimin önünden gitmiyor
Kara bir kaderin ötesinden çağıranın gel sesi
Annemin dudaklarından dudaklarıma dokunan nefesi
Süslü harflerle tam bir dakika öncesi
Gözleriyle parelediğinde annem beni
 
Gel sesine doğru yürüdüğüm
Gel burası bahar bahçe
Solmuş bir alnımda mor tülbentlerle anne kokusu
Annemin sesi oğlum gitme
 
Tek dizi yerde
Bir eli göklerde
Bir eli soluk alnımda
Bütün elleri isyanda
 
Gece ardına kadar açık
Gece alnıma kadar açık
Yollar sonuna kadar
Gel burası bahar bahçe daha çocuğum ben diye
 
İçimde soğumuş kızgın yağlar
Bir çay fincanı içinde annemin elleri
Annemin ellerinde kalbim duruyor
Annemin ellerinde oğlum gitme dedikleri
Kal diye diye söyledikleri
 
İğnenin deliğinden geçmek isteyen bir akıl
Boyarken dudaklarımı pas rengine
Bak anne ölmedim yine
Gel diyenin kalmadığı
Kal diyenin kalmadığı
Uzun bir yolculuğun sonu
Çok yorulmuşum ve tam üç gün ağlamışım
Terlediklerimin içinde kaldığım
 
Kan yoktu ve balkondan atladıklarım
Annem son dakika bittiğinde şükürle ellerini sürdü yüzüne
Nokta nokta nokta
 
 
 
________________________
necatisarca@gmail.com
 
 
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir