Sevişirken ve Ölürken Ağladım

NECATİ SARICA
Sevişirken ve Ölürken Ağladım
 
Yüzüme darbe almadan
Sebepsiz ölümlerime bıçak salladığım morg masalarından
Düşer miyim diye dalgasından korkan bir deniz gibiydim
Telafisi olmayan ve mor haresinden sökemediğim ölümlere
Mor alfabesinden sökemediğim
Bir ilkokul kadar bile öğrenilemeden
Gitmek suskun kalmanın veremidir diye
 
Sadece bir dipnot
Vesikalık fotoğrafımın önünden ismimin geçtiği
Sevişirken ve ölürken kaydı düşmüş bedenimden koparıp beni
Sadece dudaklarıma kırmızı ruj süren kızların ağıdı gibi
Sevişirken ve ölürken
Tabutum olan ve kefenim diye sarıldığım
Memelerinden süt emdiğim
Sanki beni yeni doğurmuşlar gibi
Ben ölürken bana selam gönderen kızların
 
Şimdi beni kaç zalim daha tanır ki
Buz üstüne tuz koydukları sularıyla yıkarken beni
Kim hatırlar ki beni
Tamamlanmış İstanbul konuşmalarından
Okulundan yeni kaçmış bir Ortadoğu sesimle
Elimde kalan son caddeyi de teslim alan kirli bir akşamın kenarında
Karanlığında bıçak salladığım
Karanlığında bıçaklandığım
Kim hatırlar ki beni
Kaç zalim daha tanır ki beni
 
Ve bir tek insan bile bulur bulmaz ismimle söylediğim
Bir insan bulur bulmaz ismimle
Sonra okşanıp durduğum dudaklarımı da alıp yanıma
Sebepsiz yere bıçak salladığım
Düşerken Allah diye
Düşünce anne diye ağladığım
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir