SELAHATTİN YILDIZ
Cennet Oyuncakları
Susuyorum
kalbimi kanatıp arşı delerek
arzı endam ederek perdeler arkasında
yutuyorum adımlarımı
Öyle bir gece ki
beynim kelepçeler meyhanesinde
kelebeğin midesiyle kusuyorum zamanı
anne gel kurtar beni
kurtar bu zifir karanlık günlerden
Kün fe yekün
ol dedi oldu
sen kurtar beni olmuşluk treninden
Ayaklarım kanatırken kalbimi
tozları rüzgârlara katılıp
zeytin ağacı dibinde dinliyor solukları
Fe eyne tezhebun
nereye böyle
sana
Sana gelen yolda
gözler deve kuşu kumunda
her düştüğüm yerde
hıçkırarak ağlıyorum
ne zaman bir garip görsem
kalbimi takas edip
gırtlağımda düğümler topluyorum
Bir fotoğraf karesinde
Mescid-i Aksa’nın bahçesinde oynarken
ve oyuncaklarımla gülüşürken
yakalıyor beni bir kurşun
Allah seni kahretsin Şimon diye bağırıyor annem
sonra gök yarılıyor
Musevi çocukların eli uzanıyor oyuncaklarıma
annem oyuncaklarımı vermiyor
keşke verseydin oyuncaklarımı
bana cennette oyuncak çok anne