YAŞAR BEDRİ
İnsan’ı Taştan Oyan Yontucu
öteki gözünü yumdu faytondaki yolcu
bizi mi vururdu kapı tokmakları her saat başı
ne çok severdim unutulan matineleri tozlu bakışını
bizi öteki yapan perde yağmur kırıklarıydı
alıngan nesneler, adamın biri, burnunu kırdığım sarhoş
seni belki sevmiştim, seni belki yanlış sevmiştim
taşların en masumu bozdu göldeki dirliğimi
her sözün bir anlamı olması ne büyük işkence
ibret olsun diye sönerdi oğul atan yıldızlar
her ‘âh’a bir dağ indirirdi kulağını ısırdığım oğlak
giderim belki, esenliğim kalır ağız boşluğunuzda
indirir peçesini acı suyumuzu alan ırmak
kısraklar suya inecek, derisini bırakacak oğlanlar
teşbihte hata var kalbinize sürdüğüm reçine
götürür kimseyi dağın acılarına
bir dağı öteki dağın içinde kimse göremezdi
adını koymam lazım, genleri bozulan kurtçuklar
çiftleşen şairler çöplüğünde gene tuzlu hatıralar
giderim belki esenliğim kalır ağız boşluğunuzda
insanı taştan oyarım, adam tohumu klonlarım
katırcılar geçer, göbeği kesilmeyen kırgınlıklar
kaybettiğim dağı öteki dağın içine koyarım
İnsan’ı Taştan Oyan Yontucu