Mısralar
Seçkisi
seçti
"zordur kahkahalarla ağlamak
buzla yakan rabbim bilir
son durakta oturakta
inmemek yalnızlık
inmemek sensiz bir dünya…
ısıran ıssızlığıyla
yok artık bu zombiler dünyasında bana ölmek
asıl sen
dirilmekten kork"
Tarkan Başer
aylardan yerçekimi güç yitimi
bir insanlık mesafede üç can
olgunluk yaşlarını sürüyor şimdi
kartal bey kartal han kartal sultan
Mim Kara
İlk vukuatımı bir sapanla işledim
Kuşlara nişan almadım kıymamak için cana
H. Fahri Tan
yola revan oldum bazı bazı, arkada kaldı gözlerim
dönemezsem benden kenar gezen gözlerimi de bağışla ey…
Recep Yılmaz
Kaya gibi dur itaat rüzgarı önünde ki secde
makamında yontsun tenini onun hırçın
dokunuşları
Zeki Bulduk
tavşan bu kadar güzel olmasaydı
tazı olmazdık otururduk oturduğumuz yerde
elimizle selam alır
kalbimizle verirdik iblis bize secde etseydi
iblisin secdesi çok geçti
ve hinlik vardı ve çin seddi vardı senle aramızda
Erol Kaf
dünya, düşkünler yurdu
düşlediğimiz, cennet
bir ısırmalık mecaz
elma denilen illet
kabil olmaz kast-ı can
yoksa ömür zillet
Ali Genç
Güneş, ince bir tül gibi boynundan vururdu gözlerime
Yeni ateşler dökerdi ellerin, düşlerim taşralı kesilirdi
Çıkarıp atamam suyun sesini nehirlerinin girdabından
Erdal Çakır
Kuşatma altındaki şehirler yalnızdır, mesela
Kız kulesi, bekâr kalır
İki kıta arasında
Ceplerine gün ışığı doldursa da balıklar
Balığın karnında Peygamber de yalnızdır
Adige Batur
bir minibüs penceresinden
otoyolda ölen köpekleri izlerken
telif hakkı satılık manifestolar yazarım
vaktim yoktur
o yüzden kan ve şiddet doludur
dağarcığım
Mehmet Mumcu
İnsan ancak bir adanmışlıkla katlanabilir acıya
Helim Dur
Ne güzel günlerdi
Haklıydık
Murat Koçak
Terliyken içtiğim sular değil,
Kaldırım sevdalısı izmarit, genzimi yakar
Nemli sözlerin ıslatmadığı dudağımda
Kurur sevdalar
Süleyman Yılmaz
bir nefes hevesine kafeste gibi
kuşkulu buluşmaları su kuşlarının
adının üstüne ağan ağrılar
teper tepelerde kancalanmış acılar gibi
C. Efgan Akgül
Bağrımda açtığı söküğü dikerken umudumun
Zamanın kırık beşiğini sallıyor ömrüm
Dilek Yücel
Ol deyince olacak,
Öl deyince ölecekti
Olmuştu bir kere
Ölse miydi?
Keşke…
Serdar Genç