Soluk Sermin Meltemi

A.VAHAP DAĞKILIÇ
Soluk Sermin Meltemi
 
Hüznü yüklen bu gece
gözlerinin perde aralığı tebessümünde vurulan
gönlümü alıp, birazdan gideceğim
 
Yitecek griye tutsak günlerim
bir şarkı bırakacağım sana
söyleyemediğim…
 
Her nağmesinde, bir çöl busesi konacak güvercin yalnızlığına
azad olacak tutsak yanlarım…
 
Bir kandil akşamına değecek gamzen
seni üşüyeceğim…
 
Gözyaşı kadehlerini saklayacak güneş, kırılacak zincirler
yaz ateşine bir kış serinliği taşıyan mısralarla
söylenmemiş şiirler kentinde uyuyacağım…
 
Alnımdaki çizgilerden sileceğim seni, nefeslenecek sabahlar
eşlenecek canlar, korkacak mum ışığı
 
Yokluk saracak seni defne kollarıyla acıya asılı
Ölesiye koşacağım beyaza.
 
Siyah bir çocuğun saçlarına dokunacağım
düşeceğim gurbetin bağrına
yetim kalan kuşlar avunacak…
 
Tel örgülü duygular gelecek misafir, Şehzade gecelerimden
şehrin üstünde bir yıldız kayacak
solacak sevda kokan yolların
 
Özlem kokusu değecek kirpiklerine, Yakup misali
gidecek izbe karanlıklara anılar…
 
İki yakası bir araya gelmeyen aşk yıllanacak
hasret kuşanacaksın her seher
duvar dibine dizilmiş ırmaklar ağlayacak…
 
Islak ikindilerde beni bekleyeceksin
güneş kilitli pencerelerde
eğileceksin kadere bir isyan hükmünde
öksüz kalacak ellerin
 
Dalgalar vuracak uykusuz sabahları
konacak dudaklarına kuru yapraklar
arayanlar beni senin gözlerinde bulacaklar
 
Adım kalacak serap kapısı dudağının eşiğinde
saltanatını ilan edecek acılar
papatyaların koynunda saklanacağım
bulamayacak beni keder…
 
Güneşi gömeceğim saçlarına, devranın döndüğü vakit
gittiğimi söylemeye gerek yok, çünkü herkes bilecek
 
Bir tarafı çürümüş hatıralar geçecek
kırık omuzlu bulvarlarında
 
Sinecek ölüm çatık kaşta her kuşluk vakti
aynalar korkacak yüzünden
mahpus kalacak lambadaki çığlıklar
çocuklar ihtiyarlayacak…
 

Soluk Sermin Meltemi

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir