Asanatlar "şiirden sinemaya" 
İtalyan Yazar Dino Buzzati'nin
Tatar Çölü Romanı
Tiyatro Sahnesinde
İtalyan yazar Dino Buzzati'nin "Tatar Çölü" romanını Tiyatral Sanatlar Akademisi Vakfı tiyatro sahnesine taşıdı. Tiyatral Sanatlar Akademisi Vakfı, geçen yıl "GOG" oyunuyla dikkatleri çekmişti.
Türkiye'de ilk kez tiyatroya uyarlanan "Tatar Çölü", 4 ve 5 Ocak'ta Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde, 6 Ocak'ta ise Kozyatağı Kültür Merkezi'nde tiyatroseverlerle buluşacak. Yapımcılığını Tiyatral Sanatlar Akademisi Vakfı adına Raif İnan, Mustafa Odabaşı ve Fatih Kılıç'ın üstlendiği oyun, sezon boyu farklı yerlerle sahnelenmeye devam edecek.
Betül Odabaşı Törk'ün tiyatroya uyarladığı "Tatar Çölü"nün yapım direktörlüğü ve sanat yönetmenliğini Mustafa Odabaşı ile Fatih Kılıç yapıyor.
Oyunun yönetmen koltuğunda Zuhal Öztürk otururken müzikleri Can Atilla, koreografisi ise Pınar Ataer imzası taşıyor. Kostüm tasarımında Reyyan Erdoğan imzası bulunan iki perdelik oyunda Abdül Süsler, Rabia İlknur Şaşmazer, Murat Ceylan, Çisel Kuşkan, Cumhur Arat, Kemalettin Caymaz, Emrah Girgin, İbrahim Tül, Ozan Ceylan, Orhan Uzun, Özlem Şahin, Serra Tankal, Özlem Olgun, İnci Dolgun, Ufuk Dağaşan ve Fatih Boyalı rol alıyor.
Dino Buzzati’nin Tatar Çölü romanı
hakkında:
İtalyan edebiyatının köşe taşlarından Dino Buzzati’nin ilk romanı olan Tatar Çölü, modernist edebiyata yapılmış en önemli katkılardan biri. Genç teğmen Giovanni Drogo, ilk görev yeri olarak Tatar Çölü’ndeki Bastiani Kalesi’ne tayin edilir. Uzun boylu kalmak istemediği bu sınır bölgesinde geçirdiği seneler ona, vaktiyle gözünde büyüttüğü zafer tutkusunun kofluğunu ve askerlik hayatının monotonluğunu öğretir. “Yaşamı boyunca beklediği an” bir türlü gelmez. Zamanla “sesi, ihtiyar sesine dönüşür”, “bakışları çok yaşlı bir adamın bakışları gibi sarımtırak ve camdan bir görünüş alır”. Varoluşun anlamsızlığı, boylu boyunca serilir önüne. Gündelik hayatın durağan ritmi, alışkanlıkların uyuşturucu etkisi ruhunun derinliklerine işlerken Tatar Çölü’nün sadece kendisinin değil aynı zamanda insanlığın sınır bölgesi olduğunu anlar. Edebiyatta Beckett, Camus ve Kafka’nın başlattığı varoluşsal sorgulamaya karmaşık bir boyut katan, zengin bir anlatı Tatar Çölü.
“Tatar Çölü, sadece aklıyla hareket ettiğini düşünen insanlara meydan okumak gibi büyük bir riski göze alan, sıra dışı bir roman.”
Tım Parks
