NECATİ SARICA
Türküler Bitti Ya da 22. Sahne
“Ah o yürüyüşünle kanattığın yollarda düştüğün kaldırımlar
Benim sana dair sözüm yok, kalmadı
Türkü gibi söylendi bitti”
(Türkü Gibi)
22. SAHNE:
Ayrılmak ve kalmaktır
Taş gibidir
Bir zorlayış bir derin ağlayış
Rüyalar bir garip ağlayış
Yazıları kanlı nakışlarla, kalemde zalim vuruşlarla
Ah ile ve yaralı gömleklerle
Ah yok mu o ah
Binbir çırada ve mahzun bir gelin telinde
Ayrılıklar ve kalmayışlar
Annen kim örselenmiş hatıralar
Sesinde belki son nefesinde
Ayrılmalar ve kalmalarda
Aramalar ve bulmalarda
Ah hep o kırılmış savrulmuş aynalarda
Ah o binalar kahrolası barbar binalar
İnşaat sesleri çıldırtan ve barbar
Sesinde yüreğinde aşk, hep bir çiçeğin kırılışı gibi
Son kadehte şarabın kırılışı
Olamadığın olduramadığın
Ah o aşka düşene delidir derler
Ah o ayrılıklar kahrolası ayrılıklar
Kirli ve sarı bir hüzün gibi kavuşmalar
Eksilen karyolalardan
Ah o yalnızlıklar arayışlar bulamayışlar
Garip bir sazda son sesinde
Ağlamayı bilmeyen ağlayışlar
Aldandığın hayaller düş içinde düşler
Kahrolası yükselişler yücesine çıkamadığın
Evveller ahirler şaraba sızan zehirler
Gözyaşı kahırlar evvellerde ahirler
Ah o yüreğinde zehirler, ahirde evveller
Biliyorum garipsin yakmazsın kırmazsın
Batınsız zahirsin
Batında zahir, zahirde batın
Ah o yürüyüşünle kanattığın yollarda düştüğün kaldırımlar
Benim sana dair sözüm yok, kalmadı
Türkü gibi söylendi bitti
Sana ve bana bir dert bıraktı
Türküler bitti, içimizde kalmadı hayat
İkimizde kalmadı hayat
Her şey zaman içinde bize zaman kalmadı
_______________________________
necatisarca@gmail.com