İSA KARATEPE
Vuslata Dair
Sükûtumuzdan İstifade edemeyen,
Konuşmamızdan edemez.
Seyyid Sıbgatullah Arvasi (k.s)
Yangın yeri hayat.
Herkes bir telaştır koşuyor.
Hacı Bayram tarafında bir hac bürosunda çalışıyorum.
Büyük patron Murat Bahadır Akkoyunlu yurt dışında.
Lakin kalbi kendinden büyüktür, bilen bilir.
İş yerinde olduğu zaman sesini mutlaka duyarsınız.
“Evlat bana bir çay getirin!” cümlesinde birçok evladı olduğu için hepimiz birden çay doldurmaya koşardık.
Mustafa Akkoyunlu – Emre Uzgur ve ben.
Ara sıra radyodan arkadaşım Süreyya Açıkgöz uğrar, Murat Bahadır Akkoyunlu ağabeyimize şakalar yapardı.
Bir defasında Murat ağabeyimizin odadaki telefonu çaldı.
Arayan Zeynep yengemiz.
Süreyya boş durur mu?
Hemen “Murat aşkım, seni kim arıyor hayatım?” demez
mi?
Murat Bahadır Akkoyunlu ağabeyimiz bir panikle, “Vallahi Zeynepciğim Süreyya şaka yapıyor hayatım.” der.
Şaka bir yana, iş yeri bir kütüphane gibi.
Sürekli okur, yıllar geçse de mutlaka bir yerlerde kahvesi ve kitabıyla, deruni sohbetiyle görürsünüz.
Mim kitabım çıktığında kapağında “Zekâ, kalp olmayınca büyük bir yüktür.” Yazmıştım.
Gördüğünde bana dönerek, “Doğru bir cümle.” Dedi. Akıl kelimesi olsaydı anlamlı olmazdı.
Nasıl mutlu olduğumu unutamam; bilgi, kültür ve ilim dehası ağabeyimizden böyle bir cümle duymak nasip olduğu için çok mutlu olmuştum.
Bir yerlerde görürseniz mutlaka sohbetinden istifade ediniz. Çünkü bu dünyada ilim adına bir Hızır gibidir.