NECATİ SARICA
Yaşamaya Konuşamadığım
bir…
Dudaklarımda nehir gibi küpeler olsa da
konuşamadığım
acılar bir yaradan kara kirazlar gibi süzülmüş dudaklarıma
ah benim bu ucunda ölüm olsa da hayale erdiklerimle
hangi aynaya baktıysam hayal kırıklığından başkasını göremediğim
aramak için her yola çıktığımda karşıma çıkan hep kahır olsa da
yaşamaya devam ettiğim acılarımla
kendi külümden yatağıma çivilendiğim
sarılarak boşluğuma konuşmak istediğim
içimde pişmanlıklar ve bir de rüya arkadaşlarıyla…
iki…
Bu bahar şimdi başlıyoruz yaşamayan
verdiğimiz anlık kararlar boşvermişlik duygusuyla
vaktimiz çok az hayat çok zor
en sevdiklerimizi bırakıp gittiğimiz
bu bahar şimdi başlıyoruz yaşamaya…
üç…
Okul kantinlerinden dağılan bir blues sesine kapılan
aklım zindan gibi çalışıyor
beni ölü bir çocuk gibi avuçlarımda bıraktığın cevapsız sorularla
gençliğime eyvah demeden daha şarkılar düşmeden sesimden
gözlerimi giyinmiş narçiçekleri solarken imansız sahnelerinde
kör olana kadar uykularım bir rüyası ile hep yeniden başladığın
çölde ve kuyunun içinde kan ve sütünden emdiğim günlerde
senden geriye kalan bir iç sızısı ve konuşmak rüya arkadaşlarıyla
uçarken vurulan kuşlarım bir bir süzülürken dudaklarımın üstüne
ateşten kalan küllerin içinden
biraz hüzün biraz dalgınlık
düşerken yerlere…
dört…
Kelime duydun mu ya da bir cümle
çatışmada çekilen ilk silah
giderken bıraktığım izler gibi
seyrimde kalırsan bir sinema filminden çıkar gelirim belki…
beş…
İsteyince uyanamazsan bir uykudan
kimi zaman karanlık boğulursun uykudan
duvarın arkasında saklanan bir dünyadan uzaklaşırsın
duvarın arkasında saklanan yaklaşırsın bir dünyadan
uykudan uyanırsan isteyince belki
isteyince sessiz rüya arkadaşlarıyla
dünya kimsesiz
sen kimsesiz
zaman geçer gider sessiz sessiz
sitemim sana
sensiz sensiz