Kızgın Kireç Gülleri Ya da 8. Sahne

NECATİ SARICA
Kızgın Kireç Gülleri Ya da 8. Sahne
 
Çalakalem yazılmış ardı ardına bağlanan cümlelerin birbiriyle çeliştiği izlenimi vermem, dengesizliğin içinde kurduğum dengenin; karmaşık ve bir o kadar etkileyici çözümlemeler içermesidir. Her şeyde derin bir anlam ve önem bulmamın sizi rahatsız ettiğini biliyorum… Ve devam diyorum.
 
(Bir çiçeğe tutunmak istedim…)
 
8. SAHNE:
 
Hey dedi sen yiğitsin ve ben senin başına belayım
Bana kanma, inanma bana sen bir çiçek diye tutunurken ben senin başına belayım
Çok sarhoşum ve biraz insan nakışlı
Ellerine kızgın kireç gülleri koyarım
Tek başına kalırsın boynu bükük yaralı bir aşkla
O mahsun bakışında Zülfikarını kırarım
Kar yeni başlar gibi iner durur çaresizliğin
Göğsünde taşıdığını kanatırım
Ah sen okuyamazsın bilinmedik harflerle yazıldı benim yazılarım
Ah dokunma bana dokunma yanarsın
Ah dokunma bana o öksüz ve mahsun duruşunla
Ah dokunma bana dokunma yanarsın
Dokunursan bir ah küllerinden başka inanacak bir şey bulamazsın
Yaklaşma ellerimden ağzıma kadar aç bedenime
Bir anlık bir sabah deniziyim ben
Sen ise sabahın en uzun boylu çocuğu
Sabahımla kandırır gece denizlerinde boğarım ben
Ben hep ben derim her gününe başka bir Leyla, seni sahralarda boğarım ben
 
_______________________________
necatisarca@gmail.com

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir