“Yılma Durak’ın Mamak Mektupları”

Gazeteci-Yazar
Fatih Bayhan’ın
yayına hazırladığı
“Doğu’nun Başbuğu
Yılma Durak’ın
Mamak Mektupları” 
 
Yılma Durak, 12 Eylül döneminde intiharı düşündüğü günleri yazdı. Üzerinden 35 yıl geçti. Darbeden bir hafta sonra evinden alındı. 58 gün aralıksız işkence gördü. Sabah polis akşam asker, gece de istihbarat sorguladı. Yılma Durak “Ülkücü Dava"da 11 yıl hapis cezasıyla yargılandı, 6 yıl tutuklu kaldığı davayı ve o günlerde neler yaşadığını bir kitapta topladı
 
“Emri Türkeş Verdi” Deseydi İşkence Görmeyecekti!
 
Ülkücü Camia’nın önde gelen isimlerinden “Doğu’nun Başbuğu” Yılma Durak’ın, 12 Eylül’ün yıldönümünde neler yaşadığı eşine yazdığı mektuplarla bir kitapta toplandı. Gazeteci Yazar Fatih Bayhan’ın yayına hazırladığı, Kayıt yayınlarından çıkan kitapta Yılma Durak, “12 Eylül rahmetle anacağımız bir gün yaşatmadı bize. Kişisel tarihimize de milletimizin tarihine de; acı, gözyaşı, işkence olarak kayda geçti. Çok ağır günler geçirdik, hala hatırası diridir. Uyguladıkları işkencenin acısını hala hissediyorum” dedi.
 
Kitapta yer alan çarpıcı bilgilerden biri de Türkeş’le ilgili. Durak, bununla ilgili de şunları paylaşıyor:
 
“Yaptıkları ve aralıksız süren işkencenin tek amacı vardı. Tüm TİKKO, Sol örgütlere dönük suikastlerin emrini Türkeş’in verdiğine ifademde yer vermem. Bana açıkça; Türkeş’i ifadende geçir, seni serbest bırakalım dediler. Amaçları tüm suikastleri, sokak olaylarını Türkeş’e ve Ülkücü Camiaya mal edip onu yargılamaktı. Akla gelmeyecek işkencelere maruz kaldım. Ama istedikleri cevabı alamadılar. Sonra da o suçların hepsini bana yıkıp, beni yıllarca yargıladılar. Hiç tanımadığım, görmediğim insanların ölümlerinden sorumlu tutuldum.”
 
Önce Harbiye, Sonra Mamak Ve İntiharı Bile Düşünmek
 
Yılma Durak, kitapta nasıl tutuklandığını, hangi suçlamalara maruz kaldığını ve gördüğü işkenceleri anlattığı kitapta, o günleri şöyle anlatıyor:
“Beni önce Erzurum’dan alıp İstanbul’a getirdiler. Daha uçaktan inerken silahla suikaste maruz kaldım. Hemen Harbiye’ye götürdüler. Hala gözlerimin önündedir. Demir kafesler, üstünden askerlerin geçtiği hücreler vardı. 58 gün aralıksız işkence yaptılar. İşkencenin 38. Gününde artık tırnaklarımdan başlayarak vücudum şişmiş, ayaklarım falakadan kabarmış, ancak hala istedikleri cevabı ağzımdan alamamışlar… Bu kez ailemle, çocuklarımla tehdit edildim.
 
Eşimi ve çocuklarımı da sorguya alacaklarını söyleyerek baskıyı artırdılar. İşkenceden yılmıştım ama aile, namus, çocuğa uzanmak ne demekti. Teyemmüm aldım. Allah’ıma sığındım. Hücreme bıraktıklarında biriktirdiğim aspirinleri hücre duvarının sıvalarından söktüğüm kireçle karıştırıp içtim. İlk kez ölümü bir tercih olarak görmüştüm. Rabbime sığınmıştım…
 
Uyandığımda işkence masasındaydım. Harbiye’deki işkence günlüğü Haydarpaşa Numune Hastanesinde son buldu. Çünkü 58 günün sonunda öldüğümü düşünüp hücreme attılar. Gazetelere de; “Yılma Durak kaçarken vuruldu” diye sipariş haber yaptırmışlar. Ama hayatın sahibi Allah’tır. Planları bozuldu. 58 gün boyunca ne ailemin, ne arkadaşlarımın nerede olduğuma dair bilgisi dahi yoktu. Sonra bizi Mamak’a sevk ettiler. Ağır işkenceler burada da sürdü. Özellikle C5’te gördüğümüz işkenceler. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da orada işkence gördü. 387 kardeşimiz yargılandı.”
 
Gördüğü İşkenceleri Ailesinden Yıllarca Gizledi
 
Ülkücü Şehitlere ithaf edilen, “Doğu’nun Başbuğu Yılma Durak’ın Mamak Mektupları” adını taşıyan kitapta Yılma Durak’ın 6 yıl süren tutukluluk günleri ve eşine yazdığı mektuplar da yer alıyor. Durak, eşine ancak 7 ay sonra yazabildiği 1981 tarihli ikinci mektubunda içerde gördüğü işkenceleri ailesinden saklamak için tutuklu bir günün nasıl geçtiğini şöyle anlatıyor:
“Sabah altıda kalkıyoruz, altı buçukta çorba içiyoruz, saat sekiz buçuk dokuz arası sayım ve içtima var, oniki-bir arası öğle yemeği yeniyor. Saat dörtte tekrar içtima veriliyor, marşları söylüyoruz: Dört buçukta İstiklal Marşımızı and içmekle noktalıyoruz. Akşam yemeği saat altıda, yine sekizbuçuk dokuz arası sayım yapılıyor. Ayrıca saat dokuz ile dokuzbuçuk arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve dünya görüşü ile ilgili ders görüyoruz. Akşam on’da yatıyoruz”…
 
Kitap 12 Eylül’de Çıktı!
 
Gazeteci-Yazar Fatih Bayhan’ın kaleme aldığı ve yayına hazırladığı “Doğu’nun Başbuğu Yılma Durak’ın Mamak Mektupları” adlı kitapta Yılma Durak’ın eşine, kardeşine yazdığı mektuplar da yer alıyor. Mektuplar’da 12 Eylül ihtilalinin bir dava ve vefa adamının kişisel hayatını nasıl etkilediğini okuyacaksınız. 28 Günlük bebeğini kucağına almasına izin verilmeyerek evinden alınıp götürülen Yılma Durak, 6 yıl sonra serbest kaldığında bebeği 6 yaşına gelmişti. Bir aile dramının da yaşandığı olaylar zinciri kitapta belgesel formatında okuyucuya sunuluyor. Kayıt yayınlarından çıkan kitap, ihtilalin anısını temize çekmek maksadıyla 12 Eylül’de okuyucuya sunuldu. Okuyucular kitabı tüm internet kitap sipariş noktalarından, seçkin kitapçılardan temin edebilecek.

 
Yılma Durak
ve
Fatih Bayhan 
 
“İmza ve Söyleşi”
için
 
Kurtuba Kitap&Kahve’de
 
 
 
 

BIR YORUM YAZIN

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir