Mustafa Gümüş’ten
“Yörüklerin İzinde”
Fotoğraf Sergisi
Fotoğraf Sanatçısı 36 yaşındaki Mustafa Gümüş, 'Yörüklerin İzinde' adlı kişisel sergisini Vakıfbank Sanat Galerisi'nde Ankaralı sanatseverlerle buluşturdu.
“Benim için fotoğraf Anadolu'yu ifade ediyor” diyen sanatçı Mustafa Gümüş'ün “Yörüklerin Yaşamı” temalı 40 fotoğrafı, davetliler tarafından ilgiyle izlendi.
Fotoğraf sanatçısı Mustafa Gümüş ile serginin küratörlüğünü üslenen Dr. Tuna Akçay, Vakıfbank tarafından plaketle ödüllendirildi.
“Yörük Kültürü”
Kendisinin de Yörük bir aileden geldiğini belirten sanatçı Gümüş, "Benim için fotoğraf Anadolu'yu ifade ediyor. Çocukluğum Yörük kültürü içinde geçti. Kültürümüzün izinde gitmeye çalışıyorum. Yörük kültürü baharla dirilir, kış ile durulur. Yörükler, yaylaların, nehirlerin sahipleridirler. Kıl çadır içinde yaşarlar. Duygu ve düşüncelerini halı ve kilim motiflerine işlerler.
Günümüze kadar uzanan bu kültür, geçimlerini sağladıkları hayvanlarına göre yerleşim alanları seçen ve hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere dokumacılık ve tarımsal alanda da faaliyet göstermeleri, Yörüklerin zenginlikleridir" dedi.
Bu değerlerin, sanatsal ve bilimsel alanda yorumlanması gereken önemli konu olduğuna dikkat çeken Gümüş, "Bu nedenle Yörüklerin yaşam tarzlarını, kültürlerini fotoğraflayarak bin yıllık geleneği gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyorum.
Yörük kültürünün son temsilcileri olarak Sarıkeçililer. Mersin'de yaşıyor. Yaz aylarında Karaman'ın yaylalarına çıkıyorlar. Anadolu'nun son Yörük ailesidirler ve halen çadır hayatı yaşıyorlar" dedi.
“Anadolu Fotoğrafçısı"
Kendisini “Anadolu Fotoğrafçısı" olarak tanımlayan Gümüş, 2010'da fotoğrafçılığa başladığını, Yörüklerle ilgili çalışmalarını 2012'den itibaren sürdürdüğünü belirterek, kişisel sergisinden sonra yeni projeleri için yaylalara çıkacağını söyledi.
"Yörüklerin İzinde" isimli sergisinde Sarıkeçililer'in hayatına ayna tutan sanatçı, "Sarıkeçililer son göçerler. Yani bunlar yaz kış çadır hayatı yaşıyorlar ve yerleşik bir düzenleri yok. Yazın Karaman ve Konya'da, kışın ise Mersin, Aydın, Silifke gibi yörelerde yaklaşık 200 aile olarak yaşamlarını devam ettiriyorlar." şeklinde konuştu.
Daha önce pek çok fotoğrafçının, Yörüklerin hayatına ilişkin çalışmalar yaptığına işaret eden Gümüş, "Fotoğrafçılar, 15-20 gün fotoğraf çekmiş, sergisini açmış, bir daha dönüp bakmamış. Benim için bu eserler, fotoğraf karelerinden ziyade Yörüklerle aramızdaki güçlü bağın da bir yansıması. 2012'den bu yana devam ediyorum, ileriye dönük projelerim de var." diye konuştu.
"Çadırın Çocukları"
Gümüş, "Çadırın Çocukları" başlıklı bir proje yürüttüklerini de anlatarak, şunları söyledi:
"Yörük çocuklara hediyeler götürüyoruz, yardım değil, hediye götürüyoruz. Bu ayrım bizim için çok önemli. Çünkü çocuklar okula gidiyor ama ailenin imkanı yok veya şehre inemiyor. Ayakkabısı, giysisi veya kırtasiye malzemesi yok. Biz de arkadaşlarla 2 yıldır 'Çadırın Çocukları' adıyla bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Kısmet olursa bu sene üçüncü kez bu çalışmayı, daha geniş kapsamlı gerçekleştireceğiz. Kendimce katkı sağlamak istiyorum, yani ben Yörüklerin gönüllü elçisiyim."
Fotoğrafçılığın geniş ve derin bir bilgi ağına sahip olmayı gerektirdiğini dile getiren Gümüş, "Bence bir şeyin özünü çekmek, özü arama çok daha önemli ve fotoğrafı çeken kişiye de fayda sağlar diye düşünüyorum. Aynı zamanda insan, kültüre hizmet ettiğiniz sürece gerçekten fotoğrafçılık yapmış olur. Benim için öncelik Anadolu'dur, sonrasında başka alanlar geliyor." dedi.
Gümüş'ün "Yörüklerin İzinde" fotoğraf sergisi, Ankara Vakıfbank Genel Müdürlük Sanat Galerisi'nde, 3 Mart'a kadar görülebilecek.