Zelzelika

HAYRETTİN TAYLAN
Zelzelika
 
yusuf, kuyudan ağlayarak geldi sardı onu
yunus, balığın karnından çıkıp geldi sardı onu
musa, kızıldeniz'i aşıp geldi sardı onu
isa, meryem'in kundağından yuvarlanıp sardı onu
nur muhammed, hira'nın ağlarını aşıp sardı onu
ferhat gönül dağını delip gelip sardı onu
bir meleğin ölmezliğinde gözyaşlarım sardı onu
ya rabbim!!!
bizi de onun gibi koru!!!
 
köküne döner her gerçek, her aşk, her şey
duruşma çizgimizdi, zelzeleyi başlatan
nefsin fay hattı üstünde doyumsuzluğun kırıklarıydı emellerimiz
enkaz altındaydım
beni görmezden gelişinin toz toprağı arasındaydım
diyemediklerinin taşları arasında sıkışmış sana ölmeye yakındım
kalbi tozdan topraktan gözükmeyen perma perişanım
tüm dünyam, üstüme üstüme yıkılıyor
sesimi duyan var mı?
sessiz ve sensiz harflerimi kullanan var mı zelzelika?
 
bana uzanıyor, uzaklığın, benden gidişin
herkes gibi sen de yedi katmanın altında beni ölmüş sanıyordun
oysa, ben ölmedim, sadece sana öldüm zelzelika
 
dikkatli ol zelzelika
enkaz altındayım, senli yüreğim paramparça
bir mucizenin ecza deposu gibi şifalı ellerini arıyor
uzat ellerini, kalbim, ruhum, ömrüm, divaneliğim toz toprak içinde
senden başka bir şey göremiyorum
uzat ellerini akut elamanı gibi
ben, geldim şair de…
sen, bana ölürken, benim ellerim paslı demir değildir de
sen, enkazımda kalırken ahlarının sisleri yağdırmaz bulutlarımı
sen, bu aşkın mucizesisin de 
uzat ellerini
günlerdir içimdeki zelzelenin sarsıntısı bitmiyor…
dikkatli ol  zelzelika
ben sana ölürken yürek enkazının altında
ucu sivri sözlerinin kepçesi delmesin bağrımı
 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir