New York’tan Dersim’e
Bir Yol Hikâyesi
“Zer” Filmi Sinemalarda
Kazım Öz'ün yazıp yönettiği "Zer", babaannesinin ölüm döşeğindeyken kendisine söylediği şarkının izini Dersim'e kadar süren "Jan" adındaki bir gencin hikâyesini anlatıyor.
Türkiye, Almanya ve ABD ortak yapımı olan filmin oyuncuları Nik Xhelilaj, Güler Ökten, Tomris İncer, Haleigh Ciel, Levent Özdilek, Füsun Demirel ve Ahmet Aslan.
Zer filmi, New York'ta yaşayan Jan'ın bir şarkıyı aramasının hikâyesi. Jan şarkıyı aradıkça; görkemli bir coğrafya, özgün bir kültür, renkli karakterler ve bir katliamın izleri içinde bulur kendini. Yolculuk, babaannesi Zarife'nin bir ömürlük sırrını da açığa çıkaracaktır.
Fotoğraf, Uzak, Son Mevsim: Şavaklar, Fırtına ve Bir Varmış Bir Yokmuş filmlerine imza atan yönetmen ve senarist Kazım Öz'ün altıncı uzun metrajlı filmi olan yapım hem Köprüde Buluşmalar'da hem de Kültür Bakanlığı'ndan yapım desteği alan bir proje.
Zer, 1938 Dersim isyanının uzaktan izini süren bir film. Modern bir sinema diliyle New York’ta açılış yapan film Anadolu topraklarına girince yerel karakterlerin önderliğinde bir arayış ve yol hikâyesine dönüşüyor.
Film unutturulan bir dil, bir kimlik üzerinden yanık ve içli bir şarkı tutturduğu için duygusal olarak izleyeni etkisi altına almayı başarıyor.
Babaanne Zarife tedavi olmak için geldiği New York’ta hastane odasında torunu Jan için Kürtçe bir şarkı mırıldanınca ve devamını getiremeden hayatını kaybedince müzik öğrencisi Jan bu parçanın peşine düşüyor. New York’ta babaannesinden ve Türkiye’den bihaber yaşayan bir gencin bir parçanın peşinden gidişini tabii bir şekilde anlatıp resmedemiyorsa da Jan olayların içine çekildikçe ve babaannesinin rüya diye anlattığı şeylerin kendi hayatı olduğunu anladıkça filmin dokusu da tabileşiyor ve etkilemeye başlıyor.
Dersim isyanı tarihin sayfaları arasına sıkışıp kalmış acılı kimlik, ölüm ve sürgün hikâyelerinden. Öz bunu yaşlı bir kadının hatıraları arasına yarım kalmış bir şarkı tadında sıkıştırıyor. O şarkının peşine düşen Jan acılı bir tarihin izinde babaannesinin duygularına ulaşacak hale geliyor. Tabii kimliğine ve kendi özüne dair birçok bilgi de insanı sarsan bir şekilde ortaya saçılıyor. Bazı tanıklıklar belgesel tadında, bazı algılamalar masalsı ve gerçeküstü.
Film daha çok babaannenin yarım kalan hayatına adım atan, sevgilisinden ayrıldıktan sonra yalnız kalan ve hayatına bir anlam arayan Jan’ın öyküsü. Annesini New Yorklu hekimlere emanet eden, annesi ve geçmişiyle arasına koca bir çizgi çeken babanın durumuna da eleştiri getiriyor film.
Filme adını veren Kürtçe halk şarkısı Zer’de âşıkların kavuşamama hikâyesi var. Film bu kavuşamama halini yaşamın içindeki ayrılıklara, kimliklere, saklı ve gizli kalmak zorunda kalmış yaşamlara bağlıyor. Bir arayış ve yol hikâyesi olan Zer, seyirciyi bu yolculuğa katacak bir film.